Spanish Riding School Horse Show

16 Aralık tarihinde Hofburg Sarayı’nda gerçekleşen “Spanish Riding School Show” a katıldık. Uzun yıllardır bir gelenek haline gelmiş bu şova katılmak bizim için çok heyecan vericiydi. Neredeyse 100 senedir Lipizzan atlarını yetiştiren ve eğiten bu okul her sene böyle şovlar düzenlemekte. Eğitmenlerin çoğunun babaları veya anneleri de bu mesleğin içinde olduğu için soydan soya geçen bir meslek olduğu söylenebilir. Atların hepsinin beyaz olması ve belirli özelliklere sahip olması çok önemli bir kritermiş. Her pazar günü gerçekleşen bu etkinlikte atlar değişik hareketler yapmakta. Ama çoğunlukla dresaj gösterileri olmakta. Bizi en çok etkileyen şey binici ve at arasındaki güven bağıydı.

Oscar and The Wolf

22 Eylül tarihinde gerçekleşen “Oscar and The Wolf” un Maslak Uniq’teki konserine katıldık. Oscar and The Wolf 2010 yılında kurulmuş Belçikalı bir müzk grubudur. Genel olarak İndie Pop ve House müzik yapan grup büyük bir çıkış yakalamıştır. Türkiye’de ve Avrupa’da büyük ilgi görmektedir. Konser saat 10’da başlaması gerekirken 12’de çıktı ve sadece 1 saat sahnede kaldı. Efektler ve şarkılar çok güzel olsa da beklentinin çok altındaydı. Uzun zamandır takipçisi olduğumdan hayal kırıkşığına uğradım. Kesinlikle görülmesi gereken bir konser değildi.

Kahve Festivali

22 Eylül tarihinde her sene düzenlenen Küçükçiftlik Parkı’nda gerçekleşen Kahve Festivali’ne katıldık. Havanın çok sıcak olması bizi çok zorladı. Açık alan olduğu ve oturacak yer olmadığı için güneş başımıza geçti. Birsürü marka değişik ürünlerini sergiliyordu. Her yerden kahve alamasak da yaklaşık 20 farklı çeşit kahve denedik. Kafein patlaması yaşıyorduk. Arkada çalan grup pek iyi olmasa da müzikleri idare ederdi. Benim en çok dikkatimi çeken şey Türkiye’nin her bir yanından insan gelmesiydi. İnsanlar değişik kahveler tadabilmek için buraya geliyorlardı.

Kenize Mourad

14 Eylül tarihinde gerçekleşen Kenize Mourad’ın söyleşi ve imza gününe katıldım. Önceden sadece Kenize Mourad’ın kim olduğunu biliyordum ve kitapları hakkında bilgilendirme yapacağını öğrendiğimde koşa koşa etkinliğe gittim. Kenize Mourad, 5. Murad’ın torununun çocuğudur. Fransa’da büyümüştür. “Saraydan Sürgüne” adlı romanında Osmanlı Devleti hanedanı anlatılıyordu. Aynı zamanda Kenize’nin annesinin hayatınkonu alınmaktaydı. Hayatının bir kısmını yardım ederek geçirdiği Filistin ve İsrail’deki zorlukları anlatan bir kitap yazdı.(Toprağımızın Kokusu)
Osmanlı hanedanından birini karşınızda görmek çok değişik bir duyguydu. 21 yaşında Türkçe öğrendiği için Türkçeyi Fransız aksanıyla konuşmaktaydı. O kadar zengin bir soydan gelmesine rağmen Fransa’da opera biletleri satarak yaşamını geçindirmeye çalışmıştır. Beni en çok da etkileyen bu oldu.

The Sound of Vienna

14 aralık tarihinde Mozart’ın muhteşem eserlerini oluşturduğu yer olan Viyana’da bir operaya gittik. Aslında hem opera hem de müzikaldi. 1. Viyana’da bulunan Kursalon Wien’de gerçekleşen gösteriye talep çok olduğu için biletleri çok zor bulduk. Böyle önemli gösterilere gelirken şık gelmenin zorunlu olduğu bize söylendi. 8’de başlayan gösteri 2 saat sürdü. Bu iki saatte Mozart ve Strauss’tan eserler çalındı. Ablamla en çok beğendiğimiz tabiki de “Rondo Alla Turca” idi. Fotoğraf çekmek yasak olduğu için bir şey çekemedik ama bu da gösteriye odaklanmamızı ve kendimizi müziğin ritmine kaptırmamızı sağladı.